Turc | Anglais | |
---|---|---|
British Slang | ||
British Slang | sorun çıkarma | bovver n. |
Modern Slang | ||
Modern Slang | sorun çıkarma | acting the ass n. |
Modern Slang | sorun çıkarma | acting fresh n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | sistemin başarısız olma veya sorun çıkarma olasılığı en yüksek parçası | weakest link n. |
General | çatışma veya sorun çıkarma potansiyeli yüksek olan şey | dynamite n. |
Speaking | ||
Speaking | sorun çıkarma! | don't brew up any trouble! expr. |
Law | ||
Law | başkasının arazisinde sorun çıkarma | molestation n. |